22 Mart 2012 Perşembe

Tarif : Kara Lahana Çorbası



Sevgili diyet dostları ,

Diyeti sıkıcı hale getirmemek için sürekli yeni şeyler denemek bende bir alışkanlık oldu... iyi ki de oldu :-)

Aslında bu tarifi de koymakta biraz tereddüt ettim…Seveni ne kadardır bilmiyorum ama ben de hayatımda ilk defa kara lahana pişirdim, belki birçoğunuz için de durum aynıdır. Neyse sonuç olarak ‘değişiklik iyidir’ dedim ve tarif karşınızda ;

Malzemeler :
Bir demet kara lahana
2 adet soğan
5-6 diş sarımsak
2 adet taze kırmızı biber
1 kaşık zeytinyağı
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı Tukaş acı biber sosu/ ya da biber salçası
1 domates rendesi
1 yemek  kaşığı mısır unu
2 yemek kaşığı soya sosu
Et suyu
Karabiber, tuz
Seyir döneminde olmayanlar az miktarda aşurelik buğday, nohut, barbunya ya mısır seçeneklerinden birini ya da birkaçını ekleyebilir yukarıdaki malzemelere.

Kara lahanaları ince kıyarak (1-2 cm) 10 dk. suda haşladıktan sonra kevgir ya da süzgeç kullanarak bir kenara alıyoruz. Tencereye doğradığımız soğan ve sarımsağı 1 kaşık zeytinyağında birkaç dakika çevirdikten sonra salçalarımızı ve domates rendemizi ekliyoruz.Biraz daha kavurup, ince kıyılmış kırmızı biberi, lahana, et suyu, soya, mısır unu,karabiber ve tuzu ilave ederek tencereyi suyla dolduruyoruz. Kısık ateşte 30-40 dk pişirmek yeterli. Biz beğendik umarım siz de beğenirsiniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın :-)

Sevgiler ,
Gülşah

15 Mart 2012 Perşembe

Tarif : Fırında Pırasa



Merhaba ,

Aslında bu tarifi koymakta biraz tereddüt ettim… çünkü pırasa herkesçe sevilen bir sebze olmadığından bir de ‘diyet versiyonu hiç çekilmez’ olabilir J yine de benim gibi ‘sebze olsun, taştan olsun’ diyenler ve hep aynı sebzeleri yemekten sıkılanlar için tarifi paylaşmaya karar verdim.

Bu yemeğin ortaya çıkışı yani uydurmam da! ilginç. Kayınvalidem, mısır ununun içine pırasa ekleyerek, yağdan da hiç kısmayarak- 1 bardak civarında!- lezzetli bir börek yapıyormuş.. ben bunu duyar duymaz hemen diyetime göre modifiye etmeye karar verdimJ tabi ki bol mısır unu, yağ ve az miktarda pırasadan oluşan tarifi tersine çevirdiğimde, bol pırasa, birkaç kaşık mısır unu ve sıfır yağ gibi bir tarif çıktı ortayaJ baktım ki , çok kuru olacak, yakışacak ne varsa ekledim… Sonuç ; pırasa sevenler için zeytinyağlının yerini tutmayabilir elbet ama biz ailecek lezzetli bulduk J Deniz bile !

Malzemeler :

Pırasa
1 su bardağı lor peyniri/ya da diyet beyaz peynir
1 kaşık zeytinyağı
2 kaşık light yoğurt
2 yumurta
2 kaşık mısır unu
½ su bardağı light süt
Maydanoz ya da dereotu
Karabiber, pulbiber, tuz, nane

Pırasaları ince ince kıyıp yukarıdaki tüm malzemelerle harmanladıktan sonra yağlı kağıt serilmiş borcama dökerek 170 derecelik fırında yaklaşık 1,5 -2 saat kadar pişiriyoruz. Evde dereotu olmadığı için maydanoz kullandım ama dereotunun daha çok yakışacağını sanıyorum.Bir uyarı ; ben yaparken hangi malzemeleri koyacağıma o anda  karar verdiğim için, sos kısmını önceden karıştırıp pırasaya eklemek gibi kolay bir yol seçmedim. Siz öyle yapın J

Afiyet olsun, kalori olmasın

Sevgiler ,
Gülşah

12 Mart 2012 Pazartesi

Tarif : Olağan üstü bir çorba



Merhaba ,

Size bugün olağanüstü bir çorba tarifi vereceğim. Bu ismi ben koymadım, Dukan aynen böyle koymuş çorbanın ismini… çok besleyici, gönül rahatlığıyla yiyebileceğiniz, doyurucu ve lezzetli bir çorba.. Tabii ki Dukan'ın tarifini bizim ağız tadımıza göre biraz renklendirdim... Onun tarifinde aşağıdakilere ilave olarak 1 adet kereviz var - ki gayet yakışacağını düşünüyorum- bir de Dukan tarifinde sadece domates kullanılırken ben salça, soya sosu,mantar ve biraz aşurelik bulgur ekledim :-)

Her zamanki gibi tüm malzemelerin ölçülerini kesin belirtmiyorum, siz de pişirmek istediğiniz miktara göre, elinizdeki malzemeye göre ekleyip çıkarabilirsiniz.

Malzemeler :

3 adet soğan
5-6 diş sarımsak
2-3 adet havuç
2-3 adet yeşil-kırmızı biber
2 adet kabak
1 küçük lahana
Mantar
Az miktarda aşurelik bulgur
Et suyu
1-2 domates rendesi
Domates salçası
Biber salçası
4-5 kaşık soya sosu
Her zamanki baharatlarımızdan birer tutam (karabiber, zerdaçal, kimyon vb…)

Soğan ve sarımsakları 1 kaşık zeytinyağında birkaç dakika kavurup 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 tatlı kaşığı biber salçası, 1-2 domates kadar domates rendesini ekliyoruz.Bir kaç dakika daha kavurup  rendelenmiş havuçları, ince kıyılmış biberi, ince kıyılmış kabak ve lahanaları,mantarı ve aşurelik bulguru,soya susunu ve baharatları  ekleyip tencereyi suyla dolduruyoruz.Daha fazla lezzet için et suyu kullanmanızı öneririm. Daha çabuk pişirmek isterseniz düdüklü tencere tercih edebilirsiniz, normal tencerede sebzeler iyice birbirine karışıp yumuşacık olan kadar pişirip servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın...

Sevgiler

Gülşah

6 Mart 2012 Salı

3.Evre : Güçlendirme Diyeti - 2.bölüm


Merhaba ,

Güçlendirme dönemiyle ilgili kilit başlıkları önceki yazımda paylaşmıştım. Bu kez bu evrenin uygulama şeklinden bahsedeceğim.

-Güçlendirme döneminin süresi : Daha önce de belirttiğim gibi kaybettiğiniz her kilo için 10 gün sürmeli; 5 kilo verdiysek 50 gün, 10 kilo verdiysek 100 gün gibi..
-Bu dönemin en büyük yeniliği saf protein-sebze protein uygulamasının sona ermesi. Artık herhangi dönüşüm olmadan tüm sebze ve proteinleri özgürce tüketebiliyoruz.
-Bir istisna var o da tüm bu dönem boyunca saf proteini haftada sadece 1 gün uygulamak gerekiyor.Bunun içinse Dukan özellikle Perşembe günlerini önermiş. Mümkün olduğunca günü değiştirmemek, değiştirilmek zorunda kalınsa bile bir sonraki hafta aynı güne dönmek önemli…
-İşte size iyi haber ; bu dönemin ilk yarısında haftada 1 öğün, ikinci yarısında ise haftada 2 öğün ÖDÜL YEMEĞİNE hak kazandıkJ 50 gün güçlendirme yapacaklar için ilk 25 gün haftada 1 öğün, ikinci 25 gün ise haftada 2 öğün geçerli !
-Ödül yemeği :Bir başlangıç ve ana yemekten oluşacak, 40 gr peynir ve 1 kadeh içkinin serbest olduğu ve hatta bir tatlı ile taçlandırılacak bir yemek ! Bu noktada Dukan’ın belirttiği bir konuyu özellikle belirtmek istiyorum: Bu diyet bir bütün, bu yüzden de her aşamasının titizlikle uygulanması gerekiyor. Ödül yemekleri de onlardan biri.. ‘Yemeyeyim yanıma kar kalsın’ demeden afiyetle yiyin. Uyulması gereken basit kural : 2 ödül yemeğin üst üste 2 gün yememek ve üst üste 2 tabak yememek..ödül yemeğinin ertesi sabahı rutin düzenimize dönmek de önemli… serbesti devam etmemeli yani !
-Bu dönemde, seyir döneminin sebze ve proteinli gıdalarını aynı şekilde tüketmeye devam ediyoruz. Yulaf kepeği ekmeğine alıştıysanız onu da yemeye devam edebilirsiniz…
Bunlara ilave olarak ;
- Günde  2 dilim tam tahıllı (buğday,kepek,çavdar vb) ekmeği de tüketebiliyoruz.Hatta sabah kahvaltılarında kızarmış dilime ince bir tereyağı bile sürebilirsiniz.
-1 porsiyon meyve . Doğrudan şeker içerdiği için 1 porsiyonu geçmemeli ; bu da şu demek ; 1 elma, portakal, greyfurt,şeftali, armut vb… kivi,mandalina gibi küçük meyvelerden  2 adet, 1 dilim kavun ya da karpuz, bir kase çilek, frambuaz … diğer bir koşulu da her öğünde tüketmemek….Muz, üzüm, kiraz, ceviz, badem ve diğer tüm kuruyemişlerden uzak durmaya devam L
-Mevcut düşük kalorili peynirinize ilave olarak günde 40 gr peynir (2 kibrit kutusu kadar) de tüketebilirsiniz. Dukan ‘mayası pişmiş peynir’ ifadesini kullanmış. Bunu araştırdığımda pastörize edilmiş sütle belli bir ısıyla üretilen peynirler olduğunu gördüm. Beyaz peynir, eski kaşar bu sınıfa giriyor. Keçi peyniri, rokfor gibi peynirler girmiyor…Bu nedenle kendinize yarım yağlı lezzetli bir beyaz peynir seçebilirsiniz. Taze kaşardan hala uzak kalmanızı, hatta mümkünse hep uzak kalmanızı öneririm. Yağ oranlarına baktığımda taze kaşar kadar yağlı bir peynir olmadığını gördüm.
-Daha önce yasak olan kuzu eti de artık serbest. Yine çok yağlı olmaması koşuluyla..
-Bunlara ilave olarak haftada 2 porsiyon(200 gr x2)  nişastalı gıda tüketebiliyoruz; tabi ki 2 öğün üst üste tüketmeme koşulumuz geçerli… bunlara örnek olarak da yağsız pişmiş hamurları, makarna, kuskus,  mercimek ve diğer baklagiller gibi şuana kadar yasak olan gıdaları verebiliriz. Ancak bunları bol yağlı –soslu şekilde tüketiyoruz anlamına gelmiyor L Dukan ölçülü miktar vermek istemediğini ama nişastalı gıda hala riskli olduğundan bir sınırlamayla tüketilmesi için 200 gr’ı verdiğini söylemiş. Listenin sonunda pirinç ve patates var, yağsız pişmiş bile olsa, hala listenin sonunda, dikkat ! Altını çizdiği diğer bir konu, tüm serbestilere rağmen rejim hala devam ediyor, ne tam serbestlik ne de tam yasakların geçerli olduğu bir dönemdeyiz. Bir de beyaz unu hayatımızdan çıkarmak,  ilelebet devam ettiremeyeceğimiz bu diyeti , hayatımıza monte etmenin tek  yolu.

Bana bu diyetin kilo verdirmekten daha önemli olarak kazandırdığı şey bu oldu:

-Daha az yağ ve un tüketmek…süt ürünlerini light kullanmak… (bu arada light ürünler daha fazla protein içeriyor) faydalı baharatların kullanımını arttırmak…evde yaptığım her şeyde tam buğday ve mısır unu kullanmak… daha az asansör kullanmak, yürümek için fırsat yaratmak gibi… bunlardan sağlayacağım tasarrufla lezzetten ve keyifli yemekten daha az tasarruf etmek gibi..

-Unutmadan 1,5 litre su içmeyi ve egzersizi atlamıyoruz !


Umarım siz de benzerlerini hayatınıza monte etmeyi benimserseniz.

Sevgiler,

Gülşah
  

1 Mart 2012 Perşembe

3.Evre : Verilen kiloyu aldırmayan güçlendirme diyeti : Vazgeçilmez geçiş dönemi

Sevgili Dukanseverler,

57 kilonun da altına inerek, 9 Ocak’ta başladığım maceranın 2.evresini bugün itibariyle bitirdim.Kocam da 10 kilo vererek bitirdi. Kaç kişi bu aşamaya gelebildi bilemiyorum ama ben bu kiloyu sanırım ilkokulda falan görmüştüm :-) Tabii erken havaya girmeme konusunda Dukan amcanın tavsiyelerini sonuna kadar dinlemeye kararlıyım ! Kilolar gitti ancak hala diyeti tamamlamak için 2 aşama daha var, yani 3.aşamaya geçebilen %50'lik dilime girmiş oluyoruz hepsi bu !

Bundan sonraki bir kaç yazımda size 3.ve 4.evreleri özetlemeye çalışacağım.

3.Evre : Verilen kiloyu aldırmayan güçlendirme diyeti : Vazgeçilmez geçiş dönemi

Dukan şöyle diyor :

-Yarım bir zafer pahalıya patlar ve tüm emekler boşa gider..Bu diyeti bir bütün olarak görmez ve tamamlamazsanız verdiğiniz tüm kiloları çok kısa bir sürede fazlasıyla geri alırsınız.

-Çünkü etkili bir rejimle kilo kaybeden vücut, o kiloları geri almak için epeyce uğraşır.Bunu yapmak için 3 etkili yola başvurur : İştah duygusunu arttırır, daha az enerji harcar(bu nedenle rejim yapanlar daha çok üşüyor) ve en önemli tepkisini ise tüketilen besinlerin kalorilerinden en yüksek oranda yararlanmaya başlayarak verir.Yani vücut normal koşullarda 100 kalori çekeceği bir besinden 120 kalori çekmeyi başarır hale gelir.Veeeee tüm bunların sonucunda bir KALORİ SÜNGERİ olur.

-Vücudun geri dönme tepkisi, verilen her kilo için yaklaşık 10 gün sürüyor.Dukan, bunu verilen her 1 kilonun 10 gün korunması gerektiği şeklinde formüle etmiş. 5 kilo veren 50 gün, 10 kilo veren 100 gün 3.aşamaya devam etmeli özetle…


İdeal kiloyla ilgili birkaç şey söylüyor :

-Çeşitli endeksler vs var ama ideal kilonuzu en iyi siz bilirsiniz.Hedef kilonuzu belirlerken kendinize asla koruma payı koymayın. Gerçekte olmak istediğiniz ve koruyabileceğiniz kilo neyse onu hedefleyin.

-Biyolojik hafızada kayıtlı olan kilo : Bir insanın 20 yaş sonrasındaki en düşük kilosuyla, en yüksek kilosu arasındaki fark her zaman dikkate alınmalıdır. (Hamilelikte alınan kilolar hariç) Bu fark biyolojik hafızasına neyin kayıtlı olduğunu söyleyecektir. Özetle 15 yıl boyunca 60 kilonun altını görmediyseniz böyle bir kiloyu hedeflemeyin…55 kiloyu hedeflerseniz vücudun tepkisi ve direnci daha fazla olacaktır.

Yarın 3.evre listelerini paylaşacağım.


Sevgiler ,

Gülşah