22 Mart 2012 Perşembe

Tarif : Kara Lahana Çorbası



Sevgili diyet dostları ,

Diyeti sıkıcı hale getirmemek için sürekli yeni şeyler denemek bende bir alışkanlık oldu... iyi ki de oldu :-)

Aslında bu tarifi de koymakta biraz tereddüt ettim…Seveni ne kadardır bilmiyorum ama ben de hayatımda ilk defa kara lahana pişirdim, belki birçoğunuz için de durum aynıdır. Neyse sonuç olarak ‘değişiklik iyidir’ dedim ve tarif karşınızda ;

Malzemeler :
Bir demet kara lahana
2 adet soğan
5-6 diş sarımsak
2 adet taze kırmızı biber
1 kaşık zeytinyağı
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı Tukaş acı biber sosu/ ya da biber salçası
1 domates rendesi
1 yemek  kaşığı mısır unu
2 yemek kaşığı soya sosu
Et suyu
Karabiber, tuz
Seyir döneminde olmayanlar az miktarda aşurelik buğday, nohut, barbunya ya mısır seçeneklerinden birini ya da birkaçını ekleyebilir yukarıdaki malzemelere.

Kara lahanaları ince kıyarak (1-2 cm) 10 dk. suda haşladıktan sonra kevgir ya da süzgeç kullanarak bir kenara alıyoruz. Tencereye doğradığımız soğan ve sarımsağı 1 kaşık zeytinyağında birkaç dakika çevirdikten sonra salçalarımızı ve domates rendemizi ekliyoruz.Biraz daha kavurup, ince kıyılmış kırmızı biberi, lahana, et suyu, soya, mısır unu,karabiber ve tuzu ilave ederek tencereyi suyla dolduruyoruz. Kısık ateşte 30-40 dk pişirmek yeterli. Biz beğendik umarım siz de beğenirsiniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın :-)

Sevgiler ,
Gülşah

15 Mart 2012 Perşembe

Tarif : Fırında Pırasa



Merhaba ,

Aslında bu tarifi koymakta biraz tereddüt ettim… çünkü pırasa herkesçe sevilen bir sebze olmadığından bir de ‘diyet versiyonu hiç çekilmez’ olabilir J yine de benim gibi ‘sebze olsun, taştan olsun’ diyenler ve hep aynı sebzeleri yemekten sıkılanlar için tarifi paylaşmaya karar verdim.

Bu yemeğin ortaya çıkışı yani uydurmam da! ilginç. Kayınvalidem, mısır ununun içine pırasa ekleyerek, yağdan da hiç kısmayarak- 1 bardak civarında!- lezzetli bir börek yapıyormuş.. ben bunu duyar duymaz hemen diyetime göre modifiye etmeye karar verdimJ tabi ki bol mısır unu, yağ ve az miktarda pırasadan oluşan tarifi tersine çevirdiğimde, bol pırasa, birkaç kaşık mısır unu ve sıfır yağ gibi bir tarif çıktı ortayaJ baktım ki , çok kuru olacak, yakışacak ne varsa ekledim… Sonuç ; pırasa sevenler için zeytinyağlının yerini tutmayabilir elbet ama biz ailecek lezzetli bulduk J Deniz bile !

Malzemeler :

Pırasa
1 su bardağı lor peyniri/ya da diyet beyaz peynir
1 kaşık zeytinyağı
2 kaşık light yoğurt
2 yumurta
2 kaşık mısır unu
½ su bardağı light süt
Maydanoz ya da dereotu
Karabiber, pulbiber, tuz, nane

Pırasaları ince ince kıyıp yukarıdaki tüm malzemelerle harmanladıktan sonra yağlı kağıt serilmiş borcama dökerek 170 derecelik fırında yaklaşık 1,5 -2 saat kadar pişiriyoruz. Evde dereotu olmadığı için maydanoz kullandım ama dereotunun daha çok yakışacağını sanıyorum.Bir uyarı ; ben yaparken hangi malzemeleri koyacağıma o anda  karar verdiğim için, sos kısmını önceden karıştırıp pırasaya eklemek gibi kolay bir yol seçmedim. Siz öyle yapın J

Afiyet olsun, kalori olmasın

Sevgiler ,
Gülşah

12 Mart 2012 Pazartesi

Tarif : Olağan üstü bir çorba



Merhaba ,

Size bugün olağanüstü bir çorba tarifi vereceğim. Bu ismi ben koymadım, Dukan aynen böyle koymuş çorbanın ismini… çok besleyici, gönül rahatlığıyla yiyebileceğiniz, doyurucu ve lezzetli bir çorba.. Tabii ki Dukan'ın tarifini bizim ağız tadımıza göre biraz renklendirdim... Onun tarifinde aşağıdakilere ilave olarak 1 adet kereviz var - ki gayet yakışacağını düşünüyorum- bir de Dukan tarifinde sadece domates kullanılırken ben salça, soya sosu,mantar ve biraz aşurelik bulgur ekledim :-)

Her zamanki gibi tüm malzemelerin ölçülerini kesin belirtmiyorum, siz de pişirmek istediğiniz miktara göre, elinizdeki malzemeye göre ekleyip çıkarabilirsiniz.

Malzemeler :

3 adet soğan
5-6 diş sarımsak
2-3 adet havuç
2-3 adet yeşil-kırmızı biber
2 adet kabak
1 küçük lahana
Mantar
Az miktarda aşurelik bulgur
Et suyu
1-2 domates rendesi
Domates salçası
Biber salçası
4-5 kaşık soya sosu
Her zamanki baharatlarımızdan birer tutam (karabiber, zerdaçal, kimyon vb…)

Soğan ve sarımsakları 1 kaşık zeytinyağında birkaç dakika kavurup 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 tatlı kaşığı biber salçası, 1-2 domates kadar domates rendesini ekliyoruz.Bir kaç dakika daha kavurup  rendelenmiş havuçları, ince kıyılmış biberi, ince kıyılmış kabak ve lahanaları,mantarı ve aşurelik bulguru,soya susunu ve baharatları  ekleyip tencereyi suyla dolduruyoruz.Daha fazla lezzet için et suyu kullanmanızı öneririm. Daha çabuk pişirmek isterseniz düdüklü tencere tercih edebilirsiniz, normal tencerede sebzeler iyice birbirine karışıp yumuşacık olan kadar pişirip servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın...

Sevgiler

Gülşah

6 Mart 2012 Salı

3.Evre : Güçlendirme Diyeti - 2.bölüm


Merhaba ,

Güçlendirme dönemiyle ilgili kilit başlıkları önceki yazımda paylaşmıştım. Bu kez bu evrenin uygulama şeklinden bahsedeceğim.

-Güçlendirme döneminin süresi : Daha önce de belirttiğim gibi kaybettiğiniz her kilo için 10 gün sürmeli; 5 kilo verdiysek 50 gün, 10 kilo verdiysek 100 gün gibi..
-Bu dönemin en büyük yeniliği saf protein-sebze protein uygulamasının sona ermesi. Artık herhangi dönüşüm olmadan tüm sebze ve proteinleri özgürce tüketebiliyoruz.
-Bir istisna var o da tüm bu dönem boyunca saf proteini haftada sadece 1 gün uygulamak gerekiyor.Bunun içinse Dukan özellikle Perşembe günlerini önermiş. Mümkün olduğunca günü değiştirmemek, değiştirilmek zorunda kalınsa bile bir sonraki hafta aynı güne dönmek önemli…
-İşte size iyi haber ; bu dönemin ilk yarısında haftada 1 öğün, ikinci yarısında ise haftada 2 öğün ÖDÜL YEMEĞİNE hak kazandıkJ 50 gün güçlendirme yapacaklar için ilk 25 gün haftada 1 öğün, ikinci 25 gün ise haftada 2 öğün geçerli !
-Ödül yemeği :Bir başlangıç ve ana yemekten oluşacak, 40 gr peynir ve 1 kadeh içkinin serbest olduğu ve hatta bir tatlı ile taçlandırılacak bir yemek ! Bu noktada Dukan’ın belirttiği bir konuyu özellikle belirtmek istiyorum: Bu diyet bir bütün, bu yüzden de her aşamasının titizlikle uygulanması gerekiyor. Ödül yemekleri de onlardan biri.. ‘Yemeyeyim yanıma kar kalsın’ demeden afiyetle yiyin. Uyulması gereken basit kural : 2 ödül yemeğin üst üste 2 gün yememek ve üst üste 2 tabak yememek..ödül yemeğinin ertesi sabahı rutin düzenimize dönmek de önemli… serbesti devam etmemeli yani !
-Bu dönemde, seyir döneminin sebze ve proteinli gıdalarını aynı şekilde tüketmeye devam ediyoruz. Yulaf kepeği ekmeğine alıştıysanız onu da yemeye devam edebilirsiniz…
Bunlara ilave olarak ;
- Günde  2 dilim tam tahıllı (buğday,kepek,çavdar vb) ekmeği de tüketebiliyoruz.Hatta sabah kahvaltılarında kızarmış dilime ince bir tereyağı bile sürebilirsiniz.
-1 porsiyon meyve . Doğrudan şeker içerdiği için 1 porsiyonu geçmemeli ; bu da şu demek ; 1 elma, portakal, greyfurt,şeftali, armut vb… kivi,mandalina gibi küçük meyvelerden  2 adet, 1 dilim kavun ya da karpuz, bir kase çilek, frambuaz … diğer bir koşulu da her öğünde tüketmemek….Muz, üzüm, kiraz, ceviz, badem ve diğer tüm kuruyemişlerden uzak durmaya devam L
-Mevcut düşük kalorili peynirinize ilave olarak günde 40 gr peynir (2 kibrit kutusu kadar) de tüketebilirsiniz. Dukan ‘mayası pişmiş peynir’ ifadesini kullanmış. Bunu araştırdığımda pastörize edilmiş sütle belli bir ısıyla üretilen peynirler olduğunu gördüm. Beyaz peynir, eski kaşar bu sınıfa giriyor. Keçi peyniri, rokfor gibi peynirler girmiyor…Bu nedenle kendinize yarım yağlı lezzetli bir beyaz peynir seçebilirsiniz. Taze kaşardan hala uzak kalmanızı, hatta mümkünse hep uzak kalmanızı öneririm. Yağ oranlarına baktığımda taze kaşar kadar yağlı bir peynir olmadığını gördüm.
-Daha önce yasak olan kuzu eti de artık serbest. Yine çok yağlı olmaması koşuluyla..
-Bunlara ilave olarak haftada 2 porsiyon(200 gr x2)  nişastalı gıda tüketebiliyoruz; tabi ki 2 öğün üst üste tüketmeme koşulumuz geçerli… bunlara örnek olarak da yağsız pişmiş hamurları, makarna, kuskus,  mercimek ve diğer baklagiller gibi şuana kadar yasak olan gıdaları verebiliriz. Ancak bunları bol yağlı –soslu şekilde tüketiyoruz anlamına gelmiyor L Dukan ölçülü miktar vermek istemediğini ama nişastalı gıda hala riskli olduğundan bir sınırlamayla tüketilmesi için 200 gr’ı verdiğini söylemiş. Listenin sonunda pirinç ve patates var, yağsız pişmiş bile olsa, hala listenin sonunda, dikkat ! Altını çizdiği diğer bir konu, tüm serbestilere rağmen rejim hala devam ediyor, ne tam serbestlik ne de tam yasakların geçerli olduğu bir dönemdeyiz. Bir de beyaz unu hayatımızdan çıkarmak,  ilelebet devam ettiremeyeceğimiz bu diyeti , hayatımıza monte etmenin tek  yolu.

Bana bu diyetin kilo verdirmekten daha önemli olarak kazandırdığı şey bu oldu:

-Daha az yağ ve un tüketmek…süt ürünlerini light kullanmak… (bu arada light ürünler daha fazla protein içeriyor) faydalı baharatların kullanımını arttırmak…evde yaptığım her şeyde tam buğday ve mısır unu kullanmak… daha az asansör kullanmak, yürümek için fırsat yaratmak gibi… bunlardan sağlayacağım tasarrufla lezzetten ve keyifli yemekten daha az tasarruf etmek gibi..

-Unutmadan 1,5 litre su içmeyi ve egzersizi atlamıyoruz !


Umarım siz de benzerlerini hayatınıza monte etmeyi benimserseniz.

Sevgiler,

Gülşah
  

1 Mart 2012 Perşembe

3.Evre : Verilen kiloyu aldırmayan güçlendirme diyeti : Vazgeçilmez geçiş dönemi

Sevgili Dukanseverler,

57 kilonun da altına inerek, 9 Ocak’ta başladığım maceranın 2.evresini bugün itibariyle bitirdim.Kocam da 10 kilo vererek bitirdi. Kaç kişi bu aşamaya gelebildi bilemiyorum ama ben bu kiloyu sanırım ilkokulda falan görmüştüm :-) Tabii erken havaya girmeme konusunda Dukan amcanın tavsiyelerini sonuna kadar dinlemeye kararlıyım ! Kilolar gitti ancak hala diyeti tamamlamak için 2 aşama daha var, yani 3.aşamaya geçebilen %50'lik dilime girmiş oluyoruz hepsi bu !

Bundan sonraki bir kaç yazımda size 3.ve 4.evreleri özetlemeye çalışacağım.

3.Evre : Verilen kiloyu aldırmayan güçlendirme diyeti : Vazgeçilmez geçiş dönemi

Dukan şöyle diyor :

-Yarım bir zafer pahalıya patlar ve tüm emekler boşa gider..Bu diyeti bir bütün olarak görmez ve tamamlamazsanız verdiğiniz tüm kiloları çok kısa bir sürede fazlasıyla geri alırsınız.

-Çünkü etkili bir rejimle kilo kaybeden vücut, o kiloları geri almak için epeyce uğraşır.Bunu yapmak için 3 etkili yola başvurur : İştah duygusunu arttırır, daha az enerji harcar(bu nedenle rejim yapanlar daha çok üşüyor) ve en önemli tepkisini ise tüketilen besinlerin kalorilerinden en yüksek oranda yararlanmaya başlayarak verir.Yani vücut normal koşullarda 100 kalori çekeceği bir besinden 120 kalori çekmeyi başarır hale gelir.Veeeee tüm bunların sonucunda bir KALORİ SÜNGERİ olur.

-Vücudun geri dönme tepkisi, verilen her kilo için yaklaşık 10 gün sürüyor.Dukan, bunu verilen her 1 kilonun 10 gün korunması gerektiği şeklinde formüle etmiş. 5 kilo veren 50 gün, 10 kilo veren 100 gün 3.aşamaya devam etmeli özetle…


İdeal kiloyla ilgili birkaç şey söylüyor :

-Çeşitli endeksler vs var ama ideal kilonuzu en iyi siz bilirsiniz.Hedef kilonuzu belirlerken kendinize asla koruma payı koymayın. Gerçekte olmak istediğiniz ve koruyabileceğiniz kilo neyse onu hedefleyin.

-Biyolojik hafızada kayıtlı olan kilo : Bir insanın 20 yaş sonrasındaki en düşük kilosuyla, en yüksek kilosu arasındaki fark her zaman dikkate alınmalıdır. (Hamilelikte alınan kilolar hariç) Bu fark biyolojik hafızasına neyin kayıtlı olduğunu söyleyecektir. Özetle 15 yıl boyunca 60 kilonun altını görmediyseniz böyle bir kiloyu hedeflemeyin…55 kiloyu hedeflerseniz vücudun tepkisi ve direnci daha fazla olacaktır.

Yarın 3.evre listelerini paylaşacağım.


Sevgiler ,

Gülşah

29 Şubat 2012 Çarşamba

Rejiminizi renklendirecek alternatifler !


Merhaba ,

Proteinli günlerdeki kahvaltılarda yulaf ekmeği-peynir-yumurta üçlemesinden sıkılanlar için yeni bir önerim olacak. Polonez’in füme hindisini deneyin. Daha önce Pınar ligth hindisini önermiştim ama bu çok daha az yağlı ( sadece %1) ve füme olduğu için çok daha lezzetli…Sebzeli günlerde yaptığınız menemenlere de ekleyebilirsiniz, güzel oluyor…Hatta Migros’ta şuan 1 alana 1 bedava kampanyası var kaçırmayın J

Gördüğünüz gibi rejimi sizin için sıkıcı olmaktan çıkarmak için uğraşıyorumJ

Buzluğunuzda Mado-diyabetik dondurma bulundurmayı (mümkünse sade) ihmal etmeyin.Seyir döneminde haftada 1-2 kaşık küçük kaçamaklar için… (Dukan’da yok ben monte ettimJ)

Diğer bir alternatif ;  1 kaşık mısır unu, bir yumurta, light süt, tarçın ve isteğe bağlı olarak splenda tatlandırıcı ekleyerek tavada birkaç dakikada krep hazırlayabilirsiniz.(Bu Dukan’da var ama abartmadan J ) Yok ben abartayım derseniz bu krepin üzerine 1 kaşık diyet dondurma ekleyip ziyafet bile çekebilirsiniz.

Bunlar sizi kesmediyse ve seyir döneminde çok fazla kaçamak yapma riskiyle karşı karşıya kalırsanız diye son bir önerim daha olacak.Bu yola fazla başvurmamak koşuluylaJ yine Mado’nun diyabetik kazandibini öneririm. Lezzeti normaliyle aynı, yani çok güzel, ama siz yine de bu kaçamağı yapmamaya çalışın, diyelim ki yaptınız hepsini değil yarım paketi yiyin ( itiraf ediyorum 2 aylık sürede 2 kez yarım paket yedim J )

Afiyet olsun kalori olmasın,

Sevgiler ,
Gülşah


12 Şubat 2012 Pazar

Tarif : Çin usulü sebzeli tavuk

                         
Selamlar ,

Bugünkü tarifim Çin usulü sebzeli tavuk; Çin yemeği tatmayanlar da denemeli, bence pişman olmayacaklar. Tüm sebze miktarlarını net olarak yazmadım, pişirmek istediğiniz porsiyona ya da zevkinize göre ekleyip çıkaracağınız sebzelere göre göz kararı kullanabilirsiniz.

Malzemeler :

Yağsız tavuk eti
Karnabahar
Brokoli
2 adet domates rendesi
1  tatlı kaşığı biber salçası (Tukaş acı biber sosu)
1 adet havuç
1 adet iri soğan
5-6 diş sarımsak
Mantar
Soya filizi ( marketlerde satılan küçük konservelerden 1 adet)
2 adet yeşil ya da kırmızı biber
1 kaşık zeytinyağı
6-7 yemek kaşığı soya sosu
Zerdeçal, kekik, karabiber, pul biber, kimyon, fesleğen


Elma dilimleri şeklinde doğranmış soğanlarımızı, ince daire dilimler halinde doğradığımız havuç ve sarımsağımızı zeytinyağı ve soya sosunda 2-3 dakika kavurduktan sonra, domates rendesi ve salçamızı da ekleyerek toplamda 5-6 dakika çeviriyoruz.Kolay pişmesi için küçük doğradığımız karhanabahar, brokoli ve biberlerimizi ekleyip 5-6 dakika daha pişiriyoruz. Pişmiş mantar kullanıyorsanız sonradan ekleyebilirsiniz, çiğ ise karnabahar ve brokililerle aynı anda pişirebilirsiniz. Soya filizi pişmiş olduğundan en son eklenebilir.Son olarak tüm baharatlarımızdan birer tutam ilave ediyoruz.

Sebzeleri diri  seviyorsanız daha az, iyice pişmiş seviyorsanız altını biraz kısarak kendi suyu ve buharıyla, dibini tutmaması için ara sıra çevirerek bir süre daha pişirebilirsiniz. Sebzeler pişerken, ayrı bir tavada ince şeritler halinde doğranmış tavuğumuzu yine 1-2 kaşık soya sosunda pişene kadar kavuruyoruz. Tavukları sebzelere ekleyip, lezzetlerinin karışması için birkaç dakika daha kavurduktan sonra servis edebiliriz.

Pişirmesi sizden, her zamanki gibi lezzet garantisi benden J

Afiyet olsun, kalori olmasın.

Sevgiler,

Gülşah

Tarif : Etli & Soğanlı Çorba




Sevgili diyet dostları,

Bugünkü tarifimiz kolay, lezzetli ve son derece diyetinden etli –soğanlı çorba… Özellikle atak günlerinde, sadece kuru protein almamak için birebir…Aynı zamanda mucizevi soğan ve sarımsağın bol olması nedeniyle de çok faydalı…

Malzemeler :

1/2 kilo yağsız dana eti ( rostoluk ya da haşlamalık; çünkü piştiğinde kendiliğinden dağılmalı)
3 adet büyük soğan
6-7 adet sarımsak
1 tatlı kaşığı biber salçası
5-6 kaşık soya sosu
Zerdeçal, karabiber, fesleğen, kekik, pul biber,tuz

Pişirimi kolay olduğu için düdüklü tencereyi öneriyorum. Şeritler halinde doğradığımız 3 adet soğanımızı ve sarımsaklarımızı 1-2 dakika soya sosunda çevirdikten sonra etlerimizi de ekliyoruz.1 tatlı kaşığı biber salçamızı, zerdeçal,karabiber, fesleğen,kekik ve pul biberden birer tutam ekleyip 3-5 dakika daha kavuruyoruz.Soya sosu kullandığımızda tuz miktarına dikkat etmeliyiz.Her zamanki ölçüyü kullanırsak fazla tuzlu olabilir.Soya sosu için yine tekrar ediyorum, korkmadan kullanın; her türlü et ve sebzeye fazlaca lezzet verir ve soya kullanıldığınız anlaşılmaz bile…Tencereyi bolca suyla doldurup düdüklü tencerede 35-40 dakikada pişiriyoruz.Ben soğan ve etlerin iyice harmonize olması için süreyi uzun tuttum, açtığımda etlerin bir çoğu parçalanmıştı, bütün kalanları da bir çatal yardımıyla kolayca ayırdım.Son olarak içine bol maydonoz ekleyip servis ettim. Pişirip deneyin, abartmadığımı göreceksiniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın

Sevgiler,

Gülşah

9 Şubat 2012 Perşembe

Tarif : Fırında peynirli kabak

Merhaba diyet dostları,

Hepimizin bildiği fırında kabak yemeğinin diyet versiyonunu paylaşacağım bugün …

Malzemeler
4 kabak
2-3 adet yeşil ya da kırmızı biber
1 yumurta
1 bardak light süt
4-5 yemek kaşığı lor ya da diyet beyaz peynir
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Bol maydonoz ya da dereotu
Karabiber, fesleğen

Yumurta, süt, peynir, zeytinyağı, maydonoz(dereotu), karabiber ve fesleğeni karıştırıyoruz.Daire şeklinde doğradığımız kabak ve halka biberleri bir fırın kabına koyuyoruz, hazırladığımız karışımı üzerine döküp karıştırıyoruz. Üzerinin yanmaması için bir folyo ya da yağlı kağıt örtüp, önceden ısıtılmış fırında 1,5 saat kadar pişiriyoruz. Biraz daha fazla kaloriyi göze alanlar üzerine light kaşar peynir serperek de pişirebilir J

İkinci pişirmemde soğanlı versiyonunu denedim. Yukarıdaki malzemeler değişmiyor, sadece 1 iri soğanı, 5-6 diş sarımsak ve daire şeklinde doğranmış bir havuçla 1 kaşık zeytinyağında kavuruyoruz. Biraz soğuduktan sonra üzerine yukarıdaki peynir karışımını aynen ekliyoruz. Kabak ve biberlerimizle karıştırıp aynı şekilde fırına veriyoruz. Bunun daha lezzetli olduğunu söylemeyelim. Bir dahakine mantar da ekleyeceğim.

Afiyet olsun, kalori olmasın.

Sevgiler,

Gülşah


1 Şubat 2012 Çarşamba

Türlü de yeriz, diyet de yaparız !

Merhaba ,

Bugün yine çok leziz ve sağlıklı bir diyet türlü tarifi vereceğim. Malzemelerimiz bir önceki çorba tarifindeki malzemelere çok benziyor.

Malzemeler :
-Yarım kilo yağsız ya da çok az yağlı kuşbaşı et, yumuşak ve sinirsiz olmalı.
-2 soğan / 5 -6 diş sarımsak
-Brokoli
-Karnabahar
-1 adet havuç
-Mantar
-Taze kırmızı ya da yeşil biber
-Biber ve domates salçası varsa domates rendesi
-Soya sosu
-Baharatlar (Kimyon, kekik,zerdeçal,fesleğen, karabiber,köri)

Etimizi ocağın üstünde 10-15 kadar altı kısık, ağzı kapalı şekilde pişiriyoruz. Üzerine 1 kaşık domates salçası, 1 kaşık biber salçası (ben Tukaş acı biber sosunu tercih ediyorum) ve varsa 1-2 domates kadar domates rendesi ve 4-5 kaşık soya sosumuzu ekliyoruz.Birkaç dakika daha çevirdikten sonra, çok büyük olmayan, piştiğinde lezzetleri birbirine geçecek şekilde doğradığımız tüm sebzeleri etimize katıyoruz. Tüm baharatları birer tutam(birinin lezzeti diğerinin önüne geçmeyecek miktarda, et yemeği olduğu için kekiki bol tutabiliriz) ekledikten sonra karıştırıp ocaktan alıyoruz.Fırın kabına malzemelerimizi yayıp bir bardak su ekleyip önceden ısıtılmış 180C fırında ağzına bir folyo örterek 2-2,5 saat  pişiriyoruz. Gerçekten çok lezzetli olduğu kadar kalori fakiri olduğunu görecekseniz.

Afiyet olsun, kalori olmasın.

Sevgiler,

Gülşah

29 Ocak 2012 Pazar

Tarif : Enfes bir sebze çorbası, hem de en diyetinden !

Diyet yapanlar olarak, tatsız tuzsuz otlarla ya da light ürünlerle beslenmek zorunda değiliz arkadaşlar… Bugün size lezzetten vazgeçmeden ve kalori stresine de girmeden yiyebileceğiniz basit bir çorba tarifi vereceğim.

Malzemeler :

-Brokoli  (1 yemek tabağı kadar)
-Karnabahar (1 yemek tabağı kadar)
-1 havuç
-1 büyük soğan
-5-6 diş sarımsak
-1 adet taze kırmızı biber
-1 rendelenmiş domates
-Et suyu ya da bulyon
-1 yemek kaşığı kaşık mısır unu
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-Dereotu ya da maydanoz, tuz, arabiber, fesleğen, kimyon, kırmızı pul biber
-İsteğe göre 1 çay bardağı light süt ( çorbalarda kremamsı lezzeti sevenler için)

Tüm sebzelerimizi büyük olmayan parçalar halinde doğruyoruz.1 kaşık zeytinyağında, 1 kaşık mısır ununu 2 dakika kavuruyoruz.Rendelenmiş domatesimizi ekleyip ekleyerek  1 dk. daha çeviriyoruz.Tüm sebzeleri ilave edip göz kararı ama tencereyi dolduracak kadar su ekliyoruz. Maydonoz ya da dereotu hariç tüm baharatlarımızdan birer tutam ekliyoruz.Ben derin dondurucuda sakladığım gerçek et suyu kullanıyorum yoksa bulyon da ekleyebilirsiniz.Ağzı kapalı, altı kısık şekilde sebzeler birbirine iyice karışıncaya kadar – bu da yaklaşık 1,5 saat- pişiriyoruz. Daha kısa süreli pişirim için düdüklü tencere tercih edebilirsiniz. Arzuya göre süt ilave edip, blendardan geçiriyoruz. Birkaç dakika daha piştikten sonra ince kıyılmış maydanoz ya da dereotunu ilave ediyoruz.Ben dereotu kullandım, çok lezzetli oldu, öneririm. Ayrıca çorbaya diyet listemizdeki yasak olmayan her türlü sebzeyi ilave etmeniz de mümkün.

Afiyet olsun, kalori olmasınJ

Sevgiler,

Gülşah

25 Ocak 2012 Çarşamba

Dukan 2.Evre : Seyir Dönemi

Merhaba,

3 ya da 4 gün önce atak evresine başlayanlar için bugün diyetimizin 2.aşaması olan Seyir dönemini anlatacağım. Seyir dönemi asıl kilo kaybının yaşandığı ve süresini kişinin vermek istediği kilonun belirlediği dönem. Yani 3 kilo vermek isteyen bu dönemi 3 kilo verene kadar sürdürüp 3.aşamaya geçiyor.Daha fazla kilo vermek isteyen için seyir dönemi tabii ki daha uzun sürüyor. Ama en başta hatırlattığımı tekrar hatırlatmak istiyorum, asıl olan koruma aşaması olan 3.ve 4.evreye geçebilmek… yani bunu yapabilen %50’inin içine girebilmek J

Seyir döneminin, verilmek istenen kiloya göre uygulama şekilleri var ; hedeflerinize göre birini seçebilirsiniz…

*5 gün saf protein- 5 gün sebze+ protein dönüşümlü ( çok kısa vadede sonuç almak için ve çok yüksek kilolular)
*1 gün saf protein- 1 gün sebze+ protein dönüşümlü ( etkisi daha yavaş, takip etmesi daha kolay,daha az bıktırıcı)
*Haftanın 2 günü saf protein - 5 günü sebze+protein
*haftanın 2 günü saf protein diğer 5 günde diyet yapmadan normal beslenme( kalça ve baldırlardan zayıflamak isteyenler için, mezoterapiyle öneriliyor)

Ancak yılların istatistiklerine dayanarak Dukan 1+1 önerdiğini söylüyor, kendi satırlarıyla aktarıyorum;

“kilo fazlası olan kişi bir an gelip rejime başlamaya karar verdiğinde,benliğine egemen olan bu itici gücün hem çok kuvvetli hem çok kırılgan olduğunu, devamlılığını sağlamanın en iyi yolunun  onu son derece  kesin, basit, sınırlandırılmış, çerçevesi çizilmişi, somut ve olabildiğince az pazarlık konusu olabilecek biçimde uygulamak olduğunu bilir. Bu nedenle, sizden bana güvenmenizi ve bu seyir evresini 1 gün Saf Protein + 1 gün Protein ve Sebze olarak uygulamanızı istiyorum”

Daha önceki yasaklı olmayan listemize ilave olarak aşağıdaki sebzeleri ekliyoruz.(Protein listesi için bkz Atak Evresi) Protein ve sebzeli günlerde her ikisini bir arada tüketmek artık mümkün..Saf protein günlerinde ise sadece proteinli listemiz geçerli olmaya devam edecek.

Yasaklı olmayanlar:

-Domates  
-Salatalık
-Turp
-Ispanak
-Kuşkonmaz
-Pırasa
-Taze fasulye
-Lahana
-Mantar
-Kereviz
-Tüm salata türleri
-Hindiba
-Pazı
-Patlıcan
-Kabak
-Havuç ve pancar (şekerli olduğu için her öğünde tüketmemek koşulu var)
-Sebzeler haşlama ,ızgara,buharda pişirilebilir. Vitamini en iyi koruyan yöntem buharda pişirmeymiş…Salçalı yani bizim usul pişirmek isteyenlere 1 kaşık zeytinyağı ve salça ile gayet lezzetli pişirildiğini söyleyebilirim.Baharatları atlamayalım tabii …
-Günde 2 kaşık yulaf kepeğimizi yemeye devam edebiliyoruz.
-Salatalar yağsız olmalı diyor ama 1 tatlı kaşığı  bitkisel yağa izin var.( Bkz salata sosu tariflerime)

Sınırsız yeme kuralımız devam ediyor ama yine de abartmıyoruz J doyacak kadar yiyoruz…

Yasaklılar:

-Patates,pirinç, mısır, bezelye, nohut, bakla, mercimek,börülce ve enginar…

Bu evrede sebze yemeye başladığımız için vücud sıvı tutabiliyor  1 kilo geri alınabilir merak etmeyin , giden kilo yağlardan gitti, gelen sadece sıvı….Örneğin ben sebzeli döneme geçtiğim ilk 2 günde 1 kg’a yakın geri alıp, sonraki birkaç günde tekrar verdiğim kiloya döndüm…

Süperiz devam !!!!

Sevgiler ,
Gülşah

24 Ocak 2012 Salı

Diyetteyim demeyin, İzmir köfte yiyin!

Sevgili arkadaşlar,

Atak evresindeki ya da  sonrasındaki saf protein günlerinde, kendimizi sadece kuru ızgaralara mahkum etmemek için size bir alternatif önereceğim.Aslında vereceğim tarif ya da tarifler hepimizin bildiği ve yaptığı türden… tek farkı ben sizlerle kalorisi oldukça düşürülmüş hallerini paylaşıyor olacağım. Diyet yapmasanız da, tarifleri denemenizi öneririm, lezzetten vazgeçmeden yağsız beslenmenin mümkün olduğunu keşfedebilirsiniz …

Bugünkü tarifim İzmir Köfte …

Herkesin bildiği ve kendi damak tadına göre yaptığı köfteyi burada anlatmayacağım. Her zamanki yönteminizle pişirirken, yağsız kıyma kullanmak ve içine ekmek koymamak yeterli olacak…geri kalan tüm malzemeleri-soğan-sarımsak-maydanoz-yumurta ve tüm baharatlar- herkes zevkine göre ekleyebilir.Ekmeksiz olmaz derseniz alternatif olarak 1 kaşık mısır unu ekleyebilirsiniz ama kızartma olmayacağı ve bu nedenle dağılmayacağı için buna da gerek yok bence…

Sosu için malzemelere gelince;

3 adet iri doğranmış soğan
5-6 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası ( Tukaş’ın acı biber sosunu öneririm, hem adı gibi acı değil, hem de çok lezzetli)
5-6 kaşık soya sosu
Kimyon-kekik-karabiber-zerdeçal-fesleğen
1,5 bardak su..

Baharatlar konusunda püf nokta ; her birinden az miktarda ve hiç birinin aroması diğerininkinin önüne geçmeyecek şekilde kullanmak en idealidir. Tüm yemeklerde bu geçerlidir …Zerdeçalin et ve tavuk yemeklerine lezzet kattığını ve tüm onkologların önerdiği baş anti kanserojenlerden olduğunu belirtmek istiyorum. Ben bir süredir toz halini, yaptığım tüm yemeklerde 1 tatlı kaşığı kadar kullanıyorum, öneririm.

Soya sosu, uzak doğu mutfağıyla özdeşleştiğinden önyargılı olanlarımız olabilir. Ancak baharatlardaki kuralı uyguladığımızda, yani az miktarda ve tadı diğerlerini bastırmayacak şekilde kullandığımızda et ve tavuklar için vazgeçilmezdir.  

Tüm malzemeleri karıştırıp salçalı sıvımızı elde ediyoruz.Köfte,soğan ve sarımsakları  bir fırın tepsisine dizip, sosunu döküyoruz.Tepsinin ağzını folyo ile örtüp, önceden ısıtılmış fırında 180 C’de – 1,5 saat pişiriyoruz… Soğan bol olmasına karşın köfteyle o kadar güzel karamelize olacak ki, sizi hiç rahatsız etmeyecek. Aynı tarifi tavuk etiyle de yapmak mümkün…

Afiyet olsun, kalori olmasın J

Sevgiler,

Gülşah

23 Ocak 2012 Pazartesi

Tarif : Kalorisiz salata sosu (ot yemeyelim, salata yiyelim!)

Birkaç maruldan oluşan salata 20 kalori iken, birkaç kaşık yağ eklendiğinde kalorisi 280’e çıkıyormuş. Yani tencere boyutunda salata yiyip, kilo veremememizin en önemli sebebi YAĞLAR arkadaşlar…

Diğer yandan, yağsız-tuzsuz salataları yediğimizde, tarladan toplanıp doğrudan masaya gelmiş yeşillikleri otlamış gibi bir hisse kapılıyoruz. Tabii bu tüketim şekli de ‘bir trene bakmadığımız kaldı' durumları doğuruyor doğal olarak J

Size vereceğim alternatifli salata sosu tarifi hoşunuza giderse bu dertten kurtulabilirsiniz.

Temel malzememiz hardal ve balsamic sirke ve/veya limon… Hardala birçok kişinin mesafeli yaklaştığını tahmin ediyorum. Yalnız bu sostaki miktarlarını kendi ağız tadınıza göre ayarladığınızda hardalın aslında çok lezzetli olabileceğini fark edebilirsiniz.
Restoranlarda yediğiniz bir çok sosta kullanılıyor…

Malzemeler ;

- 1 yemek kaşığı Dijon hardalı (baharat sevenler için Migros’ta satılan Bornier marka maydanozlu ve sarımsaklı hardalı da öneririm, acı değil tatlı bir hardal)
-5 çorba kaşığı balsamic sirke ve/veya limon
-1 kaç yemek kaşığı maden suyu
-1 tatlı kaşığı nar ekşisi
-Bol fesleğen ( baharat şeklinde)
-Ben kullanmıyorum ama 1 yemek kaşığı yağ eklemeye izin var.
-Bu malzemeleri karıştırarak salata sosunu elde edebileceğiniz gibi, daha mayonezimsi bir tat için 2 kaşık da light yoğurt ekleyin. Ben bu şekilde yapıyorum, oldukça lezzetli oluyor.
-Balsamic sirke sevmeyenler, yerine limon kullanabilirler… Ya da sadece yoğurt ve hardal kullanarak da lezzetli sos elde edebilirsiniz.
-Yukarıdakiler Dukan ölçüleri; elbette içinde nar ekşisi yoktuJ, şekerli olduğu için sadece 1 tatlı kaşığı eklemeyi denedim; sosun aromasını çok arttırdı.Ya da maden suyunu biraz arttırarak kıvamını seyreltmek sosun tadını bozmuyor…Farklı baharatlar sevenler dilediklerini ekleyebilirler, örneğin sarımsak gibi...
-Özetle, herkes kendi ağız tadına göre yukarıdaki malzemeleri arttırıp- azaltarak, sevmediklerini çıkararak kendisi için en ideal lezzeti yakalayabilir.
-Sebzesiz günlerde, sadece maydanoz ve soğandan oluşan salatalarda, sebzeli günlerde çok çeşitli malzemeyle hazırlayacağınız salatalarda kullanabilirsiniz.
-Rengi sizi yanıltmasın J gerçekten lezzetli oluyor ! Yağsız yediğinizi hiç anlamayacağınızı garanti ederim….


Afiyet olsun, kalori olmasın J